Bir Kaç Fıkra 2n8aiyu
Bir Kaç Fıkra 2n8aiyu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 25 kişi Salı Ağus. 01, 2017 7:00 pm tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
sharpboy (137)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
Nakres (104)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
keremyigit (70)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
ercanyigit (2)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
qwerty (1)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
delee (1)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
bhrobert (1)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
mortal (1)
Bir Kaç Fıkra Vote_lcapBir Kaç Fıkra I_voting_barBir Kaç Fıkra Vote_rcap 
Istatistikler
Toplam 23 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: doktor_6060

Kullanıcılarımız toplam 316 mesaj attılar bunda 233 konu
En son konular
» Windows 7'de IE olmayacak
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePaz Tem. 26, 2009 11:33 am tarafından ercanyigit

» Google Sky
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePaz Tem. 26, 2009 11:31 am tarafından ercanyigit

» FIFA 2009 (DEMO)
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimeSalı Tem. 14, 2009 12:55 pm tarafından keremyigit

» Football Manager 2009
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimeSalı Tem. 14, 2009 12:54 pm tarafından keremyigit

» +Rep Verme(Teşekkür Etme)
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimeÇarş. Haz. 17, 2009 12:51 am tarafından sharpboy

» En Sevdiğiniz Dizi ve Program?
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimeÇarş. Haz. 17, 2009 12:43 am tarafından sharpboy

» Merhaba Pc Kolik
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimeSalı Haz. 16, 2009 3:31 pm tarafından keremyigit

» Cennet-Cehennem Karikatürleri (Hepsi Bir Arada)
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePtsi Haz. 15, 2009 1:41 pm tarafından mortal

» Bite Fight
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePaz Haz. 14, 2009 2:10 pm tarafından sharpboy

» KAL Online
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePaz Haz. 14, 2009 2:08 pm tarafından sharpboy

Windows 7'de IE olmayacak
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimeCuma Haz. 12, 2009 3:41 pm tarafından sharpboy
Windows 7'de IE olmayacak

Microsoft'un Ekim ayında piyasaya süreceği işletim sistemi Windows 7'nin Avrupa versiyonlarında Internet Explorer bulunmayacağını açıklandı.




Bugüne kadar satışa sunulan bütün işletim sistemlerinde bulunan web tarayıcısı IE, Windows 7'nin Avrupa'da piyasaya sürülen versiyonlarında bütünleşik olarak gelmeyecek. Microsoft'un aldığı bu …

Yorum: 2
Beyninizi genç tutacak öneriler
Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePaz Mayıs 31, 2009 7:10 pm tarafından sharpboy
nsan doğar,büyür,yaşlanır ve sonunda da ölür.Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Her yaşın ayrı bir güzelliği vardır. 20 yaşındaki bir bireyin 5 yaşındaki gibi davranması nasıl tuhaf karşılanıyorsa; 45-65 yaş arasındaki kişilerin 20-30 yaş fonksiyonlarına sahip olma ispatı imkansız ve tabiat kuralına aykırıdır.


Son zamanlarda okuduğumuz makalelerin …

Yorum: 1

 

 Bir Kaç Fıkra

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
sharpboy
Patron
Patron
sharpboy


Mesaj Sayısı : 137
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Karşıyaka

Özellikler
Tecrübe Tecrübe:
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)
Akıllı Akıllı :
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)
Pc Kolik Pc Kolik:
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)

Bir Kaç Fıkra Empty
MesajKonu: Bir Kaç Fıkra   Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePaz Mayıs 31, 2009 10:39 am

Döverim ben

Köşede müşteri bekleyen sokak kadınına yaklaşan adam :
-Kaça, diye sordu... Saatiniz kaça?
-10 Milyon lira...
-Ben onmilyon değil, tam yüzmilyon lira veririm...
-Gerçekten mi?
-Gerçekten ya... Valla veririm hemde yüzmilyon lira... Ama döverim ben ...
-Amaaaaan. Yüzmilyonu verde döv... Otele doğru yürüdükleri sırada adam yineledi :
- Bak söyleyeyim fena döverim ben ...
-Döv canım, yüzmilyonu ver de... Soyundukları sırada adam :
-Son defa söylüyorum fena döverim.
-Amaaaaan be!... Dövermiş.... Ne kadar döversin yani?

-Vallaaa parayı geri alıncaya kadar döverim..

ACELE ETME KIZIM

Uçak New York a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir.
- New York a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...
Bunları duyan sarışın saçlıi uzun bacaklı hostes hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlar. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:
- Acele etme kızım. Bırak da rahat rahat viskisini içsin.


Bir Amerikalı ile Japon safariye çıkmışlar. Her ikisi de son teknolojik silahları da birbirlerine nazire yapmak için yanlarına almışlar. Derken uzakta bir aslan görünmüş. Amerikalı lazer tüfeğini doğrultmuş ve aslana ateş etmiş. Ama karavana. Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfeğini doğrultup ateş etmiş. Fakat o da karavana. Aslan bizimkileri farkedince üzerlerine doğru gelmeye başlamış. Amerikalı bir yudum viski içip acı sonu beklemeye başlamış. Japon hemen botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamış. Amerikalı sormuş: -Ne o, aslandan hizlı mı koşacaksın? -Yoo, senden hızlı koşsam yeter


Nuri okuldan eve bir gözü mosmor dönmüştü. Annesi çıkıştı:
"Aşk olsun yine mi dövüştün okulda? "Şey büyük bir çocuğun küçüğü dövmesine engel olmaya çalıştım da anneciğim."
"Aferin bak bu cesaret işi. Kimdi o küçük?"
Nuri gayet sakin;
" Ben! "

Vurdumduymaz bir adamın evi yanmış. Komşusu koşarak yanına gelmiş.
" Koş efendi, evin yanıyor. "
Adam sakince cevap vermiş :
"Ev işlerine karım bakıyor."



Küçük çocuk, kendinden daha büyük olana yan yan bakarak: "Söylediğin sözü geri alman için sana beş dakika süre veriyorum!" dedi. Öbürü kabararak:
"Bak hele sen. Peki beş dakika sonra sözümü geri almazsam ne olacak?" diye diklendi. Küçük çocuk biraz düşündükten sonra:
"Peki söyle ne kadar zaman istiyorsun?" dedi.



Bir sergide ünlü romancı, ressam arkadaşına:
"Kutlarım sergi açılışına bakanlar gelmiş"
Bunun üzerine Ressam:
"Ne önemi var ki, bakanlar geleceğine, keşke biraz da alanlar gelseydi. " der.


Doktor, hastasına o güne dek yaptığı tahlillerin sonuçlarını açıklayacak;
"Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var. Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış." deyince adam yıkılır,
"Hayır, olamaz. Buna inanamıyorum: Fakat bundan daha kötü haber nasıl olabilir? "deyince hasta, doktorun yanıtı kısa olur;
"Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum."



Delinin biri intihar etmeye karar ve kendini asmaya çalışır. Biri dayanamayıp sorar;
- Ne yapıyorsun?
- Görmüyor musun, intihar ediyorum.
- Öyle ise ipi boğazına bağlasana
- Bağlarsam boğulurum.




Yüzme bilmeyen bir turist denize düşmüştü. Suda çırpınırken can havliyle bağırıyordu.
-Help! Help!
Yoldan geçen Temel onu gördü. Kızgın bir şekilde bağırdı:
-Ula ingilizce öğreneceğine, yüzme öğrenseydin ya!..



İki adam aralarında konuşuyorlardı:
-Küçükken gözlerim görmediği için bana voleybol oynatmazlardı. Bu yüzden başka bir vazife verdiler:
-Ne vazifesi?
-Hakemlik!


Akşam eve dönen adamı karısı kapıda karşıladı. Sonra da heyecanlı heyecanlı anlatma-ya başladı:
-- Bugün neredeyse, duvardaki saat annemin başına düşecekti... Adam umursamaz bir tavirla başını salladi:
-- Sahi mi? O saat hep geç kalıyor zaten...



Hocaya sormuşlar
-- Hz.Nuh'un gemisine zeytin dalını getiren güvercin dişi miydi, erkek miydi7
Hoca hemen cevaplamış:
-- Mutlaka erkekti, dişi olsaydı ağzını uzun zaman kapalı tutamazdı ki.


Bir bilim adamı pirelerle deney yapıyor. Pireye "Sıçra" diyor. Pire sıçrıyor Pirenin kanatlarını
koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire yine sıçrıyor!.. Raporunu şöyle yazıyor; "Pire kanatlarını
kopmuş olarak zıpladı."
Ayaklarını koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire zıplayamayınca 2. raporu şöyle yazıyor; "Pirenin ayakları kopunca kulakları duymuyor."

*

İlk defa helikopter gören Temel, Dursun' a sormuş;
- Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş;
- Haçan, bu olsa olsa bin yaşında bir sinek dur.

*

Doktor, akıl hastasının iyileştiğine karar verip akıl hastasını taburcu etmiş. Buna çok sevinen hasta gelip doktoruna şöyle demiş;
-"Doktor Bey, size hediye ayakkabı yapacağım ama sorayım dedim, topuğu önde mi olsun arkada mı?

Ünlü bir sopranonun konserine giden baba oğul ilgiyle konseri dinliyorlardı. Bir ara çocuk merakla babasına sordu:
"Baba, öndeki amca elindeki sopayla niye kadını korkutuyor ?" Baba;
"Korkutmuyor oğlum, yönetiyor!"
"Eee, peki o zaman kadın niye avaz avaz bağırıyor "

Küçük Ahmet, bakkala öfkeyle sordu:
- Neden hep küçük yumurta veriyorsun?
- Taşıması , kolay olur da ondan.
Ahmet eksik para verip yumurtaları alıp giderken bakkal seslendi:
- Ama sen eksik para verdin.
Küçük çocuk arkasına dönüp gülerek: " Para daha çabuk sayılır da...



Anne küçük kızına anlatıyordu.
"Bak kızım, gelinler en mutlu günleri olduğu için nikahta beyaz giyerler."
Küçük kız bir an düşündü.
"Yaa... Şimdi damatların neden siyah giydiklerini daha iyi anlıyorum..."



Küçük Dursun Temel'e sorar:
-Temel emice Cemil MERİÇ kimdur?
-Büyük bir yazar idi. Vefat etti.
-O da küçük yazsa idi...



Temel kahveye koşarak gelir, telaşla:
-Dursun öldi!... der.
Kahvedekiler bu haber üzerine birer yorum yapmaya başlarlar.
-Dursun sapasağlam adamdi neden öldi ki?
-Uşağım hiç bir laz acindan ölmez. Söylemdi biz bağa yardım ederduk.
-Pelki utanmiştur istemeğe
-Gördinmu uşağım. Dursun acından değul, inadından öldi da...



Her bir kahkaha bir tane pirzola demektir. Der kahkaha ile gülen Dursun...
Temal atılır:
Desene Dursun sen teminden beri koca bir sığır yedun.



Bir gün ufak, bir çocukla ninesi karşıdan karşıya beraber geçeceklermiş, nine 80, çocuk ise 5 yaşlarındaymış. Nine torununa:
-Oğulum karşıdan düt düt geliyor, çabuk geçelim, demiş.
Bunun üzerine çocuk:
-Yok nine, o dütdüt değil, sekiz silindirli mercedes demiş



İlkokula giden oğlunu karşısına alan baba, başladı nasihata:
-Bak oğlum!... Oku ve hayatını kazan... Yoksa dilenci olursun.
-Dilenci mi?
-Evet dilenci!..
-Bunu daha önce söylesene baba!... Bende okula bile gitmeyen bu zenginler, bu kadar parayı nereden kazanıyor diye merak ediyorum.



Temel, Cemal ve diğer karadenizliler açık denizde küçük bir tekne ile fırtınaya tutulmuşlardı. Yanlarında büyük bir gemi geçmekteydi.
Temel:
-- Uyy, kurtarun pizuuu... imdattt!... diye haykırıyordu.
Geminin güvertesinden birisi de yanıt veriyordu:
-- Biz adam almıyoruz, biz adam almıyoruz.
Bunu duyan Temel:
-- Uyy, haçan piz lazuz, laz, alun pizu.



Yıl sonu tatili yaklaşmıştı. Receb'in vaziyeti pek parlak değildi. Eve gidip durumu babasına söylemeye korkuyordu. Belki faydası olur diye telefonla annesini arayarak:
-- Anneciğim, tatil oldu geliyorum. Ama maalesef sınıfta kaldım. Ne olursun, ben gelinceye kadar babamı hazırla! dedi.
Duruma canı sıkılan ve morali bozulan annesi, oğluna şu cevabı verdi:
-- Baban hazır, asıl sen kendini hazırla!..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.pc.adresi.org
sharpboy
Patron
Patron
sharpboy


Mesaj Sayısı : 137
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Karşıyaka

Özellikler
Tecrübe Tecrübe:
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)
Akıllı Akıllı :
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)
Pc Kolik Pc Kolik:
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)

Bir Kaç Fıkra Empty
MesajKonu: Geri: Bir Kaç Fıkra   Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePaz Mayıs 31, 2009 10:39 am

Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip :
-Bu size neyi hatırlatıyor?diye sorar.
Hasta :
-İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta, bu kez :
-İçi kadın dolu bir oda, der.
Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de :
-Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :
-Tamam beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :
-Ne, ben mi?Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...


Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?


Hollywood'da güzel bir evde bir parti veriliyor.Partinin sahibi partiyeheyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor :
-Arkadaşlar akvaryumdaki iki Pirana'yı bu havuza atacağım.Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördügünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir.
Kimsede ses seda yok.
-Bu esmeride sunuyoruz.
Yine kimsede ses yok.
-Bu kumral bayanı da hediye ediyoruz.
Yine ses yok.
-Bu topu da veriyoruz.
-Slaaaaash!!!...
Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor.Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor :
-Nerede o şerefsiz!
-Beyefendi o havuzun karşısında!
Adam şaşkın şaşkın :
-O değil! Beni havuza iten şerefsiz nerede......


Bir gun bir cocuk ve babasi taksi ile bir yere gitmektedirler.
Cocuk tabi merakli her onune geleni babasina sorar... Cocuk
caddenin kosesinde bir kadin gorur ve babasina soror :
--Baba bu ne ? baba bu ne ?Babasi cevap verir:--Oglum , o is kadini is yapar..
Tam bu sirada taksici arkaya doner ve derki :
--Oglum baban sana yalan soyluyo , o orospu , onu sikersin.
Baba hic bir sey demez , ve bizimkiler yola devam ederler.
Iki cadde sonra cocuk kosede bir adam gorur ve babasina sorar:
--Baba bu ne ? baba bu ne ?Babasi cevap verir:--Olum o is adami is yapar.
Taksici yine arkasini doner ve derki :
--Oglum baban sana yalan soyluyo ,o pezevenk , o orospu satar.
Baba yine sabreder ve susar ve yola devam ederler.
Iki dakka sonra bizim oglan kosede bir ev gorur ve sorar:--Baba baba bu ne ?
Babasi ogluna cevap verir :
--Oglum orasi is hani , orda ablalar , amcalar is yaparlar.
Taksici buna da atlar ve derki :
--Oglum baban sana yalan soyluyoo , orasi kerhane , orda oorospulari sikersin...
Bizim baba yine "Yaaa sabir " der ve yola devam ederler.
Oglan 10 dakka gectikten sonra yolun kenarinda misket oynayan
iki uc tane cocuk gorur ve babasina sorar :--Baba bu ne bu ne ?
Sonunda bizim baba ogluna cevap verir:
--Oglum onlar orospu cocugu , buyugunce taksi soforu olucaklar.


Temel çok acıktıüı bir gün, yeni açılan bir lokantaya gitmiş. Hemen girer girmez masaya oturmuş ve bir tabak mercimek çorbası istemiş. Aradan 15 dk. geçtiğihalde çorba gelmeyince Temel tekrar istemiş. Fakat hala gelmiyormuş. Bu sırada Temel' in gözü yan masaya takılmış. Gazete okyan adamın önünde dolu tabakta çorba bekliyormuş. Temek hemen öaktırmadan çorbayı yürütmüş ve içmiş. En sonuna gelince bir de bakmış ki; dibinde bir kıl. Çorbayı geri tekrar tabağa kusarak boşaltmış. Bu sırada adam kafasını gazeteden kaldırmış ve:
-Ne o birader, dibindeki kılı sende mi gördün demiş. Smile

KIZAMIK
Bey, telefonu açıp seslendi :
-Alo...Doktor Bey, bizim oğlan kızamık.
-Biliyorum, dedi doktor, dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim, kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve..
-Ama doktor bey, oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere...
-Ya bu fena işte...Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı.
-Doktor bey, bir şey daha var, sonra hizmetçiyi bende öptüm...
-O... İşler çatallaştı, hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı.
-Ya..sonra ben karımı öptüm...
-Ne diyorsun be? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek...


Stresten bıkmış adamın biri, uzun bir deniz seyahatine çıkmış. Fakat şanssızlıktan gemi batmış ve sadece bu adam kurtulabilmiş. Günlerce minik bir tahta parçasının üstünde denizde yol aldıktan sonra minik bir adaya gelmiş. Adam daha ne olduğunu anlamadan yerliler bunu almış götürmüşler. Adam yüzlerce yamyam yerlileri görünce: " Eyvah, boku yedik." demiş. Tam ağlayacağı sırada gökten " Hayır evladım, boku yemedin" diye acayip ve gür bir ses gelmiş. Şaşıran adam: "Sen kimsin ya?" demiş. Yine aynı gür ses "Ben ulular ulusu efendi manitu' yum." demiş. İyice şaşıran adam: "Peki Efendi Manitu, ne yapmam lazım?" demiş. Hemen cevap gelmiş: "Şimdi sakin bir şekilde sağ tarafındaki yerlinin mızrağını kap, en önde duran ve başında bir sürü tüy olan büyük yerliye sapla" demiş. Adam hemen can havliyle mızrağı kapıp şef yerliyi öldürmüş. Yine aynı ses son kez gürlemiş " İşte şimdi boku yedin evladım!"


Adamın biri, yeni açılan lüks büyük mağazaya gitmiş, satıcı kıza yaklaşmış:
- Bir kravat almak istiyorum.
Satıcı kız son derece şirin bir tavırla:
-Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır. Kravat ipekli mi olacak yünlü mü?
- İpekli.
- O zaman lütfen birkat yukarı buyrun, ipekli kravatlar bir kat yukarıda.
Adam bir kat yukarı cıkmış, başka bir satıcı kız:
-Ben ipekli bir kravat almak istiyorum.
- Beyefendi, kravat düz mü olacak, desenli mi?
- Desenli.
- Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, desenli kravatlar bir kat yukarıda, lütfen üst kata buyurun. Adam bir kat daha cıkmış. Yeni bir satıcı kıza:
- Ben ipekli ve desenli bir kravat almak istiyorum.
- Desenler çizgili mi, çicekli mi olacak?
-Çizgili.
-Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, çizgili kravatlar bir kat yukarıda, lütfen bir kat yukarı buyurun. Adam bir kat daha cıkmış.Çizgiler kalın mı, ince mi, bir kat yukarı. Zemin açık mı, koyu mu, bir kat yukarı derken 35. kata gelmiş. Öfke ile satıcı kızın yakasına yapışmış:
- Ben ipekli, ince çizgili, zemini koyu, bir kravat istiyorum.
- Kravatı bu elbiseyle mi kullanacaksınız?
- Hayır, evdeki elbisemle.
- Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır, bir uyumsuzluk olursa firmamızın prensiplerine ters düşer, lütfen evden öbür
elbisenizi alır gelir misiniz?
Adam büyük bir öfkeyle asansöre gitmiş. O sırada asansörün kapısı açılmış, içinden gene çok sinirli bir adam çıkmış. Bir elinde bir klozet kapağı, belden asağısı da çıplak:
- İşte popom, işte evdeki tuvaletin klozet kapağı. Verecekseniz verin artık lan şu tuvalet kağıdını...


OBARANA
Birkaç Fransız kantinde gevezelik ederken içlerinden biri sorar :
-Gütenberg kim? Biliyormusunuz?
-Hayır, der ötekiler.
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Gütenberg'in basım makinasını bulan kişi olduğunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?
-Hayır, der ötekiler.
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Panmentier'in patatesi bulan kişi olduğunu bilecektiniz.Eğer gece kurslarına gitmezseniz yaşam boyunca....
İşte ozaman, aralarında lehimci olanı öfkelenip patlar :
-Oldu, anlaştık! Gütenberg'i, Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Obarana kim biliyormusun?
-Hayır!
-Peki öyle ise öğren! Obarana, sen gece kurslarına giderken karınla yatan heriftir!


Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?
-Olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!



FBI gizli ajan eksikliğini giderebilmek için ajan seçmeleri yapmaya karar vermiş. Ve hergün üçer kişi çağırıp aralarından birini ajan olarak himayelerine alıyorlarmış. Seçimlerin 3. günü Temel' de katılmış. Yanındada bir ingiliz ve bir amerikan varmış. Bunlardan ilk olarak kamuflaj olmalarını istemişler. İçinde sadece bir çuvalın bulundu boş bir odaya sokmuşlar ve burada gizlenmelerini söylemişler. İlk önce ingiliz girmiş. 5 dk. sonra odaya giren bir yetkili gitmiş içinde ingilizin saklandığı çuvala tekme atmaya başlamış. Hemen çuvalın içinden bir ses gelmiş: " Miyaw, miyaw." İngilize ilk testi başarıyla geçtiğini söyleyip amerikan' ı odaya koymuşlar. Amerikan' da aynı çuvala saklanmış. Biraz sonra yine odaya giren yetkili gitmiş ve çuvala bir tekme atmış. Çuvalın içinden: "Hav, hav." diye bir ses gelmiş. Amerikan' ıda tebrik edip Temel' i odaya koymuşlar. 5 dk. sonra odaya giren aynı görevli gitmiş çuvala bir tekme atmış. Ama hiçbir ses gelmemiş. Bir daha atmış yine tık yok. Bir daha bir daha derken en sonunda çuvaldan cılız bir ses yükselmiş: " Patateeeeesss

Karısı hamile olan bir adama işyerinde aniden bir telefon gelmiş: "Beyefendi, bir bebeğiniz oldu acele hastahaneye geliniz" diye. Heyecanlanan adam hemen hastahanenin yolunu tutmuş. Doğum bölümüne gştmiş. Kendisini bir hemşire karşılamış. Adam durumu anlatınca hemşire: "Beyefendi, evet doğru bir çocuğunuz oldu ama malesef sakat doğdu" demiş. Habere çok üzülen adam: "Olsun çocuğumu gösterin bana" demiş. Hemşire: "Beyefendi, görmeseniz daha iyi olur çünkü çocuğunuz çok ileri derece spastik" demiş. Adam yinede: "Olsun o benim evladım, görmek istiyorum" diye diretmiş. Hemşire: "Peki öyleyse" deyip spastik çocuklar bölümüne geçmiş. Adamda peşinden gitmiş. İlk bölümde kolsuz çocuklar varmış. Adam: "Çocuğum burada mı?" diye sormuş Hemşire: "Hayır beyefendi, çocuğunuz ilerideki bölümlerde" diye yanıtlamış. Bir sonraki bölüme geçmişler. Buradada bacağı olmayan bebekler varmış. Adam yine: "Çocuğum burada mı hemşire hanım?" diye sormuş. Hemşire yine: "Hayır beyefendi, çocuğunuz daha ilerdeki bölümlerde" diye yanıtlamış. Bir bölüm daha geçmişler buradada hem kolu hem bacağı olmayan çocuklar varmış Adam yine heyecanla: "Buradamı çocuğum?" demiş. Fakat hemşire yine: "Hayır beyefendi" diye yanıtlamış. Üzülen adam bir sonraki bölüme geçmiş. Bu bölümde ise sadece kafa olan çocuklar varmış. Adam yine hüzünle: "Hemşire hanım, artık sanırım burada çocuğum" demiş. Fakat hemşire: "Hayır beyefendi, çocuğunuz şimdi gideceğimiz bölümde, fakat isterseniz gitmeyelim çünkü çocuğunuzu görünce çok kötü olabilirsiniz" demiş. Adam yine ısrarla: "Hayır, ne olursa olsun o benim çocuğum" demiş. Hemşire "Peki o zaman" deyip bir sonraki bölüme gitmiş. Bu bölümdeki oda bomboşmuş. Sadece odanın ortasında bir masa, masanın üstünde bir kavanoz, kavanozun içindede bir kulak duruyormuş. Adam hemen: "Bu mu benim çocuğum?" diye sormuş. Hemşire üzüntüyle: "Evet beyefendi, ama malesef çocuğunuz sağır" demiş.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.pc.adresi.org
keremyigit
Moderatör
Moderatör
keremyigit


Mesaj Sayısı : 70
Kayıt tarihi : 31/05/09
Yaş : 26
Nerden : Muğla/Marmaris

Özellikler
Tecrübe Tecrübe:
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)
Akıllı Akıllı :
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)
Pc Kolik Pc Kolik:
Bir Kaç Fıkra Imgleft100/0Bir Kaç Fıkra Emptybarbleue  (100/0)

Bir Kaç Fıkra Empty
MesajKonu: Geri: Bir Kaç Fıkra   Bir Kaç Fıkra Icon_minitimePtsi Haz. 01, 2009 4:04 pm

Spoiler:
güzel olmuş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bir Kaç Fıkra
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Çay Bahçesi & Eğlence :: Mizah :: Fıkralar & Komik Hikayeler-
Buraya geçin: